25 Şubat 2018

İyi haberler


Bugün sana iyi haberlerim var, terk edildin.

Terk edilmenin nasıl iyi bir haber olabileceğini merak ediyorsun. Aklından daha önce benim hiç terk edilip edilmediğim geçiyor olabilir, daha önce bu inanılmaz acıyı yaşamış olan birisi bunun iyi bir haber olduğunu düşünemez, değil mi? Hemen söyleyeyim– terk edildim, hem de birkaç kez. 

Belki de dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyorsun. Biricik ruh eşin seni hiç beklemediğin bir anda sırtından bıçakladı, tüm tanıdıklarına rezil etti, o küçük hanımdan daha önce duymayı asla tahmin bile edemeyeceğin kadar zalimce şeyler duydun. Her şey kontrolün altında sanıyordun ya da bu zor günün eninde sonunda geleceğini hissetmeye başlamıştın.

Tebrik ederim, kurtuluşun için ilk adımı attın.

Birkaç gündür ya da haftadır kendine neyi, nerede yanlış yaptığını soruyor olmalısın. Sana daha birkaç ay önce delicesine aşık olduğunu usanmadan söyleyen küçük hanımı nasıl Rocky Balboa'ya dönüştürdüğünü merak ediyorsun. Birkaç gündür yemek yemedin, gözüne uyku girmedi, en yakın dostlarının bile mesajlarına cevap veremeyecek kadar yorgun hissediyorsun. Tek yaptığın şey ağlamak, sızlanmak ve sana bir şans daha vermesi için Tanrı'ya dua etmek. 

Eğer sadece bir şansa daha sahip olsaydın her şeyi yoluna sokabilirdin. Ruh eşinle birlikte sonsuza dek mutlu yaşayabilirdin. Sokak kedilerini beslerdiniz. Karavanla dünyayı seyahat ederdiniz. Ufak dağ evinizde, müthiş manzaraya karşı oturup beraber gitar çalardınız, değil mi?

HAYIR, bunların hiçbirini yapamazdın.

Ruh eşim dediğin o kızın içindeki duyguları ve gözündeki tüm erkekliğini bir kere öldürmeyi başardın. Eğer sana acıyıp bir şans daha vermeyi uygun görseydi bile dersini almadığın için bunu bir daha yapacaktın. Eğer bu ruh eşin gerçekte sandığın kadar iyi bir kız değilse, belki de senin bu zayıflığından yaralanacaktı. Paranı bir petrol pompasından daha hızlı sömürecekti. Sahip olduğun imkanlardan hiçbir karşılık vermeden faydalanacaktı. Sen işleri nasıl yoluna koyduğunla övünürken, o, yakışıklı iş arkadaşıyla gittiği özel gezinin tadını çıkaracaktı, her anlamda.

Kabullenmen gereken ilk şey bu, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. 


Iron Rule of Tomassi #7

"It is always time and effort better spent developing new, fresh, prospective women than it will ever be in attempting to reconstruct a failed relationship. Never root through the trash once the garbage has been dragged to the curb. You get messy, your neighbors see you do it, and what you thought was worth digging for is never valuable as you thought it was."

Bir daha gözlerine asla aynı şekilde bakmayacak. Seviştiğinizde duvarlar onun zevk çığlıklarıyla sarsılmayacak. Seninle konuşurken sesi titremeyecek. Ellerini tuttuğunda o ufak ayakları yerden kesilmeyecek. Artık onun sevgilisi değilsin, hayatının bir vaktinde beraber olduğu sıradan bir adamsın. Bunu ne kadar çabuk kabullenir ve harekete geçersen o kadar çabuk iyileşirsin.

İyileşmek istemiyor olabilirsin. Seni iyileştirebilecek tek şeyin onun dokunuşu olduğunu sanıyor olabilirsin. Onun olmadığı bir dünyayı yaşanmaya değer bulmuyorsun. Hayatın hiçbir anlamı yok! Dünya bu kadar zalim olmamalı, değil mi?

Seni anlıyorum.

İkimiz de aynı kandan geldiğimiz için bunu sana SADECE BİR KEZ söyleyeceğim.

YANILIYORSUN.

Bu yazıyı hazırlamamın amacı da bu. Yanıldığını biliyorum. Sana yardımcı olmak benim görevim değil, bunu sadece yapmak istediğim için yapacağım. "İleride bundan para kazanmayı amaçlamıyorum" gibi saçma yalanlarla seni kandırmayacağım çünkü amaçladığım şey tam olarak da bu. Fakat daha sayfanın ilk yazısını okuduğun için belki de gelecekte insanlara yardımcı olarak tonla para kazanan birinin ilk adımlarına şahit oluyorsun. İlk yardımcı olacağım insanlardan birisi belki de sen olacaksın.

Peki bana neden inanmalısın? Çünkü mantığıyla hareket eden, gerçeklerin peşinde koşan erişkin bir erkeksin. Sana sunacağım bilimsel kanıtlar, tecrübeler karşısında acı gerçekleri kabullenmekten başka bir yol göremeyeceksin. Seni ben inandırmayacağım, sen kendi rızanla zaten inanacaksın. 

İyileşmenin ilk adımı hastalığın nedenini anlamaktır. Seni bu acınası duruma düşürenin ne olduğunu anlaman ve bunu kabullenmen gerekiyor. Basit bir adım gibi gözüküyor, değil mi?

Basit değil.

İnsan beyni yaptığı hatalara mantıklı açıklamalar getirmeye meyillidir. Yaptığın çoğu şeyi yapman gerektiğin için yaptığını düşüneceksin. Acı çeken, yas tutan, terk edilmiş kişiyle olayları dışarıdan izleyen birinin arasında birçok fark vardır. Bu farklardan en önemlisi ise dışarıdan izleyen kişinin olaylara objektif ve gerçekçi bir açıdan yaklaşabilme yeteneğidir.

Hollywood saçmalıklarına inanma. Onlar insanları eğlendirmek için hazırlanmış senaryolar. Biz gerçekleri konuşacağız. 

Hazır mısın? O zaman başlayalım.

*bu bir giriş yazısıydı, sonraki yazıda hipergami hakkında konuşacağız. kahve kupanı doldurmayı unutma*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder